Almanya´da ki Türklerin durumu

 Almanya´da yaklaşık üç milyon Türk yaşıyor. Ama maalesef bu üç milyon insan yaşadığı ülkede söz sahibi değil. Bunun nedenlerinden biri eğitimsiz olmamız. Nedendir bilinmez ama milletimiz „ilim“´e pek yanaşmıyor. İlim okumanın tek nedeni “daha fazla para kazanmak” olunca, çoğu gençler okulu bırakıp iş hayatına atlamaya çalışıyorlar. Tabiki buda sınırlı kalıyor.

Gençlerimizin durumunu göz önüne sürmek için en son araştırmaların sonuçlarını (Kaynak: Eğitim ve Araştırma Bakanlığı) ayrıntılara girmeden analiz edelim. Yapılan araştırmaya 20982 kişi katılmış. Bunlardan 89,3% Alman, 4,7% Türk, 2,1% Eski Yugoslavya´dan, 0,9% İtalyan, 0,6% Yunan, 0,3% İspanyol ve Portekiz ve 2% diğerleri.

Türklerin durumuna bakarsak, şu sonuç ortaya çıkıyor:

Okuldan diplomasız çıkan (ohne Abschluss)

30,2%

Sadece Hauptschule diploması

35,2%

Hauptschule diploması ve meslek sahibi

19,6%

Sadece Realschule diploması

1,4%

Realschule diploması ve meslek sahibi

2,2%

Sadece FHR yada ABİ diploması

0,5%

FHR yada ABİ diploması ve meslek sahibi

0,6%

Üniversite diploması

1,4%

 

Evet bu tabela durumumuzu ve geleciğimizi gösteriyor. Neredeyse her üçüncü Türkün hiç bir diploması yok. Realschule diploması alamayanlar 85%. Üniversiteye gidipte kazananlar 1,4%. Araştırmaya göre en az üniversiteye gidenler Türkler. Ve, yazık ama gerçek, diplomasız olanlar en çok Türkler.

Eğer sadece Bayern´de ki öğrencilere bakarsak, tabelamız şöyle oluşuyor:

Sonderschule

7,7%

Hauptschule

70,9%

Realschule

13,4%

Gymnasium

7,2%

Başka okullar

0,8%

 

Buradada görüldüğü gibi öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu Hauptschule´ye gidiyor. Çok az sayıda gencimiz Gymnasium´a ve Sonderschule´ye gidiyor. İş bulma meselesinde yabancıların durumu zaten kötü olduğu için, bu tabloda müjde verici değil.

Ve gelelim gençlerimizin iş durumuna:

İşsiz

29,4%,

İşci (Arbeiter)

63,9%

Memur

3,6%

Serbest işci (Selbstständig)

3,2%

Cevap vermeyen

4,4%

Buradada durum iç açıcı değil. Vatandaşlarımızın yaklaşık üçde biri işsiz. Tabi genel olarak Almanya´da işsizlik oranı çok yüksek, fakat yine buda en yüksek Türklerde. Yani en çok işsiz olan Türkler.

Para durumunuda ele alalım:

 

Geliri olmayan

1,6%

1250€ dan aşağı geliri olan

50,2%

1250€ ve 2000€ arası geliri olan

39,7%

2000€ ve daha çok geliri olan

4,1%

 Tabi okul ve iş durumumuzu gözden geçirdikden sonra böyle bir sonuç bekleniyordu. Enteresan olan almanların 30,2% 2000€´dan daha çok geliri var. Bu bizim ve almanların arasında ki maddi uçurumu çok iyi gösteriyor.

 

 Sonuç: Tabi ki bu istatistiklerden yola çıkarak bir genelleme yapamayız. Fakat yaşadığımız ülkede söz sahibi olmak istiyorsak, isteklerimizin yerine getirilmesini istiyorsak ve milletimize hizmet etmek istiyorsak eğitimli olmamız şart. En iyi okullara biz gitmeliyiz, en iyi diplomaları biz almalıyız. Hatta sınıfın en iyisi biz olmalıyız. Ve bunları para için değil, kendimizin ve vatandaşlarımızın refahı için yapmalıyız. İlme teşvik eden dinimiz gereğince bunu yapmak zorundayız.

 Unutmayalım, hedeflerde mütevazilik yapılmaz. Her zaman en iyi olmaya çalışmalıyız. Olamasak bile, o yolda ölmüş oluruz. Neden Türklerin sadece 1,4% üniversite diploması alıyor? Bu oran o kadar düşük ki, üniversiteye giden Türklerin sayısını parmaklarınızla hesaplayabilirsiniz.

 Biz en iyisine layık olduğumuzu düşünüyorum. Ve bunu gerçekleştirmek için herkesin seferberlik etmesi gerekiyor. İyi bir okula gidip, diploma almak ilk hedef olmalı. Bizim diğer insanlardan farkımız mı var? Neden bir Alman için üniversite kolay olsunda, bizim için zor olsun? Böyle bir şey mümkün mü? Olmadığına göre yapacağımız iş belli.

Araştırmalara göre Türkiye´de bir insan günde ortalama 13 saniye kitap okuyor. Bu bir şaka değil. Gerçeğin tam kendisi. Günde 5-6 saat televizyon izlenirken kitap okuma ortalaması bir dakika bile değil. Kahvehane sayısı kitapcı sayısını geçiyor.

Kur´an-ı Kerim´e tam muhalif olan bu gerçeği değiştirmek bizim elimizde. Atalarımızın tüm dünya´ya yaydıkları ilim nurunu hatırlayıp onların izlerinden gitmek bize düşüyor.

 

Cemil Şahinöz

Yayınlandığı dergi: Ayasofya, Nr.14, 2005, s.28-29

Yayınlandığı gazete: Anadolu, Ekim 2005