Türk Medyası
ve Toplum Popstar, Birgünlük Star ve
Gönlümüze Taht kuran Star: Ajdal Kırmızıses
Akşam
işten eve geliyorsunuz. Yorgunsunuz. Akşam yemeğini yedikten
sonra, sıcak ve kan rengi çay ile TV´nin karşısına geçiyorsunuz.
Ümitsizce haber arıyorsunuz, fakat karşınıza hep aynı
şeyler geliyor: Magazin Programları, Dedikodu Programları,
Yeteneksiz insanları dahada yeteneksiz yapan yarışma
programları, Halktan kopuk diziler, Evlenme Ayrılma
yarışmaları vs. vs.
Çaresizce,
başka bir imkan olmadığı için, bu gereksiz programların
birinde takılıp kalıyorsunuz. Programın sunucusu cırtlak
sesiyle bağırıyor: İşte yeni şarkısıyla,
yeni klibiyle gönlünüze taht kuran: Ajdal Kırmızıses....
Kendi
kendinize düşünüyorsunuz: Allah Allah! Bu kim ya? Ben daha sabah
evden çıktığımda böyle biri piyasada yoktu. 8 saat çalıştım.
8 saat içinde bu adam ne zaman ünlü oldu, şarkıcı oldu, kaset
yaptı, klip çekti ve gönlüme taht kurdu? Kaldı ki benden habersiz
nasıl ve niye gönlüme taht kurar? Ne zaman tapusını aldı?
Gönlüme taht kurarken benden izin aldımı? Çok büyük bir
ihtimal ile, dünyada en hızlı kendini star zanneden star üreten
ülke bizim ülkemizdir. Ekmek gibi şarkıcı üreten ve tüketen
toplumda Ya popcu, ya topcu anlayışı atasözü olmaktan çıkmış,
realite olmuş. Sebep? Hızlı bir şekilde para kazanmak. Bir
devlet insanlarına dayanacak ve güvenecek bir sistem sunmadığı
zaman, kısa vadeli fakat kalitesiz para kazanma mekanizmaları işleme
girer.
Son
örnek: Kaybettim Arıyorum Bulurmusunuz Programları.
Her gün, saatlerce, neredeyse her kanalda aynı konu: Dayimin oğlu
kaçtı. Eşim, ben ve halamın yiğeni, onu arıyoruz? Lütfen
bize yardımcı olun. İnsanların duygularını
paraya çevirmeyi ilk keşfeden biz değiliz tabiki. Ortaçağ´da
kiliseler bile uygulamış bu metodu. Ama zannederim ki, bizim kadar
profesyonel bir şekilde, duygu sömürüsüyle para kazanan toplum
tarihde yoktur. Ve bu programlar o kadar büyütülüyor ki, memleket meselesi
oluyor. Adeta ülkemizde her dakika birileri kayboluyor...
Medya rüzgarı işte böyle eser. Kabiliyetsiz,
hiç bir yeteneği olmayan
insanlar topluma örnek olarak gösterilir.
Bu insanların tek yetenekleri canlı yayında kavga etmektir ve
70 milyon insan bizi izliyor veya Şu dalgalanan ay-yıldızlı
bayrak için.... gibi güya vatansevgisini sembolize eden polemikler yapmaktır.
Medya bu kabiliyetsiz insanları, insan olarak değil, kişiliklerini
yok edip, ürün olarak kullanırlar. Ürünün vakti bitince onu çöpe atıp
yeni bir ürün meydana sürerler.
Memleket
TV´miz tabii ki bunlardan ibaret değil. İyi yanlarıda var. Fakat
toplumu dejenere eden, milli ve dini duyguları yok eden, hiç bir kural ve
sınır tanımayan, tek malzemesi dedikodu ve insanların
duygusu olan programlar devam ettikçe, 10-15 sene içerisinde ciddi bir problem
ile karşı karşıya kalacağız.
Cemil Şahinöz
Yayınlandığı Gazete: Anadolu, Nisan 2007