HANİ
SÖZ VERMİŞDİK.....
Daha dün gibi hatırlıyorum. Ne
çabuk unuttun? Arkamda duruyordun. Farketmedim mi zannettin seni? Tam
arkamdaydın. Hani hep beraber, bir ağızla bağırıyorduk.
Söz veriyorduk. Ruhlar aleminde, alem-i ervah´da.
Sende oradaydın. Tam arkamda! Hani sonra Allah
bizi denemek için alıp dünyaya göndermişdi. Önce
anne rahmine. İşte orada ilk ayrılışımız. Sen
oraya, ben buraya. 9 ay kaldık orada. Sonra gözlerimizi dünyaya açtık.
Ağlayarak.
Ne
gariptir değil mi, insan dünyaya gelirken de ağlıyor, giderken
de?
İşte
asıl yolculuk burada başladı. Dünyaya ayak bastık. Önce
Allah bize müddet verdi.
Hele
bir büyüsün kulum! Oldu yaşımız 12. Eee.... Yeter artık!
Ne kadar büyüyeceksin daha? Allah´a verdiğimiz söz başladı.
Hani beraber vermişdik Allah´a o sözü. El
ele tutuşup, ONA SÖZ VERMİŞDİK! İşte söz tutma
zamanı. Geri dönüş yok. Ömrün akıp gidiyor. Ne
zaman kalkıp, uyanacağım. Ben sözümü unutmuşum, bari sen
unutma!
Sen
yapma! Ben yapmışım!
Bir
göz kapamak. Evet, hayat 60-70 sene sürmüyor.
Gözünü aç ve kapat. İşte
hayat bitti. Abartmıyorum, bu
kadar kısa. İnsan bir gecede yüzlerce rüya görüyor. Hangisini hatırlıyor?
İşte hayat´da böyle. Yarın kalkacağız ve ne çabuk geçti,
diyeceğiz.
Hayat
bu! Akar gider! Su gibi! Durdur hadi, gücün yeterse! Hayat sürdükce, ayrılıklarda
çoğalıyor. Çünkü buraya gelen, yine gidiyor.
Ayrılık
var ya? İşte ayrılığa insan dayanamaz! İçmeden,
yemeden duruyor insan, ama AYRILIĞA yüreği dayanmıyor.
Halbuki ayrılık diye bir şey yok!
Dünya
fani, insanlar gelip geçici. Önemli olan..... İNSANLARI SEVMEK! Sadece Allah rızası
için! Sevenler
cennet´de yine buluşur! O zaman niye bu hüzün??? Değer mi?
Kaldır
yüzünü! Bak aynaya! Dimdik dur! Gülümse! Doya doya gülümse! Ve
aldırma! Aldırma reis, ALDIRMA! Bekle ve gör! Ama unutma
hiç bir zaman! Kavuşacağın o günü iple çek! ADAM
GİBİ! İlk ve son gülüm!
Ara
ve bul! Bul etrafında dolaşan mutluluğu. Dolaşıp
duruyor ama sen farketmiyorsun. Sakın acele etme, etrafına dikkatli
bak.
Pes
etme! Hayat doğal olarak elem ve acılarla doludur. Ama hiçbir acı
sonsuz değildir. Sonuçta yine ONA döneceğiz ya.... Şu imtihan dünyasında
başına gelenler üzmesin seni. Haydi gül artık! Çünkü gülümsemek
yüzün zekatıdır. Ve gülümsemek yakışıyor sana.
Bak
bu satırları okuyorsan, daha yaşıyorsun! İşte gülümse,
şükür ve sabır et; ve unutma...... İnsan
vurulunca değil, unutulunca ÖLÜR! ... ve unutma....
"Cenab-ı
Hakkı bulan, neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?"
Ve unutma o sözü..... Allah´a verdiğin o sözü!
Yine mi unuttun yoksa? Bak ben hatırladım. Sanada hatırlatayım:
Söz ya Rabbi, söz! Gönder bizi dünyaya, istediğini yapacağız!
Cemil Sahinöz
Yayınlandığı dergi: Ayasofya Nr.5, s.13