Derin
Devlet Derin Millet
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın
Şeyh
Edebalinin Osman Gazi´ye yazdığı nasihattan
Devlet aslında milletin teşkilatlanmış, organize olmuş şeklidir. Her devlette, görünen ve görünmeyen bir devlet vardır. Yani devlet içi bir devlet. İşte bu görünmeyen, devlet içi devlete Derin Devlet deriz. 1950li yıllarda NATO, CİA ve Mİ6 Gladio isminde bir gizli örgüt kurarlar ve yaklaşık 40 sene Yunanistan, Türkiye ve Batıavrupa ülkerinde faaliyetler gösterirler. Bu örgütün elemanları genellikle toplumu kışkırtmak için çeşitli faaliyetler düzenlerler ve etkili oldukları ülkede gerekirse rejimi çökertirler.
Birde pek tanınmayan Derin Millet kavramı vardır. Peki nedir Derin Millet? Veyahut Derin Millet ne olabilir? Sosyolojik olarak kimlere Derin Millet denilebilir? Derin Millet kavramını, kendisine düşman besleyen, düşmansız yaşayamayan, her taşın altında gizli ajan arayan ve sürekli komplo teorileri üreten toplumlar için kullanıyorum.
Paranoik bir insanı andıran bu yapıya sahip ülkeler vardır. Sadece ülkeler değil, toplumlar, milletler, gruplar, cemaatler, sivil toplum örgütleri vs. vs.
Mesela bazı örgütler ve
cemaatler Yahudisiz yaşayamazlar. Çünkü her olumsuz olayın
arkasında muhakkak bir Yahudi ararlar. Kendilerinin varoluşu
ancak böyle bir düşmanın varlığına bağlıdır.
Bu şekilde oy toplarlar, üye toplarlar, para toplarlar vs. vs.
Yahudi ve Siyonist kelimelerinin arasındaki farkıda
bilmezler.
Konuyu toplum bazında ele alırsak şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor: Derin Millet diye adlandırdığımız toplumlarda komplo teorileri ve paranoik yapılar kol gezer. Her türlü cinayet, toplumsal çöküş, ahlaki bozukluk ve ekonomik krizlerin sebebi gizli örgütlerdir. Herkes ajan, her sivil toplum örgütü yabancı istihbarat servislerinden beslenir ve diğer ülkelerin hepsi bize düşmandır.
Böyle bir toplumun insanları başka ülkelere özenirler. Mesela American Dreame (Amerikan Rüyasına) inanırlar. Adeta onların yaşamını kutsallaştırırlar. Amerikanca yaşamanın şaşasıyla geçirmek istedikleri bir ömürün rüyasıyla aslında ömürlerini tüketirler. Gökdelenler, arabalar, banka kartları, McDonaldslar ideal haline gelir (bkz. Genc). Özenti doğar insana.
Evet, şüphesiz iki söz vardır ki, bir toplumu çökertir. Bunlar şunlardır (bkz. Nursi 2000, s.49; Nursi 2001a, s.264,456; Nursi 2001b, s.373, 648):
Tarih
sahnesine baktığımızda görüyoruz ki, beşerin zulümleri,
fesatları ve ahlak-ı reziliyeleri bu kelimelerden doğmuş.
Birinci sözden ahlaksızlık, zulüm ve merhametsizlik, ikinci
kelimeden kin, kıskançlık vs kavga çıkmış. İnsan
tarihinin belki en kanlı yüzyılı olan 20.Yüzyıl şüphesiz
ki böyle bir hayat felsefesi yüzünden dünyaya onlarca savaş getirmiş.
Milyonlarca insan öldürülmüş ve yüzbinlerce insan evsiz kalmış.
İşte Derin Milletlerde bu zengin ve fakir uçurumu çok derindir. Çünkü bu milletlerde herkes kendisi için yaşar. Herkes kendi tabağını ve cüzdanını düşünür.
Özetle Derin Milletler
Unutmayalım ki, toplumun gönlü kültürdür. Kültürlü, ilimli, müslümanlık ve türklükten utanmayan, başkalaşmaya hevesli olmayan, Derin Milletten uzak bir nesil için ümitvarız.
Cemil Şahinöz (webmaster@misawa.de)
Literatür:
Yayınlandığı gazete: Anadolu Ekim 2006