Cemaatden ayrılanlar
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatu,
çeşitli nedenlerden dolayı, ne yazık ki, her cemaatde küsmeler,
tartışmalar ve ayrılmalar meydana geliyor. Bu sayıda ki yazımda,
cemaatin önemini anlatmak istiyorum.
Cemaat, ayrı ayrı cesetlerin tek bir cesetde ittifakıdır.
Peygamberimiz (sav) Müslümanları bir vücudun azalarına benzetir
(Buhari, Edeb, 27; Müslüm, Birr 66-67). Bir el diyer ele düşmanlık
etmediği gibi, Müslümanlar birbirlerine küsmemeleri lazım.
Birbirlerine destek olmaları lazım.
Bakın, yüce kitabımız Kur´an-ı Kerim ne buyuruyor:
Hepiniz Allah´ın ipine
sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin
(İmran Süresi, 103).
Allah bu ayetde, bize ayrılıkdan sakınmamızı söylüyor.
Ayrılıklar bizi güçsüz hale getiriyor. Böylece İslam düşmanları
hedeflerine daha kolay ulaşmış oluyorlar. Halbuki tüm İslam
alemi kardeş içinde, beraberce çalıssa, Allah´ın yardımı
bize ulaşacak, çünkü bunu Peygamberimiz (sav) söylüyor: Allah´ın
yardımı cemaat üzerindedir (Tirmizi, Fiten 7).
Asrımızın imamı Bediüzzaman bu konu hakkında
şöyle diyor: İttifak hüdadadır (Allah yolundadır), heva
ve heveste değil (Divan-i
Harb-i Örfi, s.59). Bediüzzaman Said Nursi, emsalleri içinde ihlasa verdiği
ehemmiyet ile tanınır. Davasının esasına aldığı
temel unsurlardan birisi de uhuvvet (kardeşlik). Bu hem davasının
özü itibariyle, hem de İslam dünyasında ve bütün müslümanlar
arasında görmeyi arzu ettiği tablo itibariyledir.
Toplumu düşmanlıkdan kurtarıp,
birlik ve beraberliğe getirebilmenin birçok çarelerini sıralayan
Bediüzzaman, mü´minler arasında birliği gerektiren bağların
Uhud Dağı azametinde ve Kabe hürmetinde olduğunu, aralarında
ihtilafa ve ayrılığa götüren sebeplerin çakıltaşı
hükmünde bulunduğunu ifadeyle, dini değerleri düşünmeden mü
´mine küsüp darılmanın çakıl taşlarını Uhud Dağından
büyük, Kabe´den daha hürmetli tutmak kadar bir
divanelik olduğunu belirtir (Mektubat, sayfa 287).
Mü´minin mü´mine
üç günden fazla küsmesi yasaklanmışdır diyerek, bu sayıda
ki yazıma son veriyorum.
Cemil Sahinöz
Yayınlandığı
dergi: Ayasofya Nr.6, 2003, s.27